Manila

Filipinler'deki kalışımızın sonunda başkent Manila'yı ziyaret ettik. Ne yazık ki Madlin şehri sevmedi. Sık sık yoksullukla karşı karşıya kalıyoruz ve şehrin birçok köşesi pis kokuyor. Ama harika bir otelimiz vardı. Oda 15. kattaydı ve Manila Körfezi manzarası vardı (maalesef görülmeye değer değil). Ancak oda rahattı ve televizyonda Netflix izleyebiliyorduk. 9 haftadır ilk kez tablete geçmiyorum 😍! İlk gün uyuduk. Daha sonra kahvaltı yapıp alışverişe gittik. Akşam şiddetli fırtına beklendiğinden otelde kaldık ve bize yiyecek teslim edildi.

Bu akşam Madlin'e o kadar iyi geldi ki ertesi günü de aynı şekilde geçirmeye karar verdi. Chris eski şehri görmek istedi ve tek başına gitti. Şehir merkezinde "Intramuros" adı verilen eski şehir bulunmaktadır. Halen tamamen surlarla çevrilidir ve bu alanda yapılaşma konusunda katı kurallar vardır. Evlerin çoğu tamamen İspanyol sömürge tarzında inşa edilmiştir. Ancak eski şehrin içinde sadece Filipinlilerin yaşadığı bir mahalle olan "ABD" de var.

O gün Madlin Almanya'dan posta aldı. Sosyal hizmet uzmanı olarak devlet tarafından tanınma belgesi geldi. Şimdi siyah beyazı var. Bu nedenle geceyi özel bir şekilde kutladık. Çatı katındaki barda şampanya içtik ve lezzetli bir yemek yedik. Chris'in öne çıkan özelliği taze dilimlenmiş rosto sığır etiydi. Madlin için bu, koyu tahıllı ekmek üzerinde salamdı ve hemen ardından taze istiridye geldi😂.

Yarın Vietnam'a devam ediyoruz.